“Yeşil dallardaki limon çiçekleri, bir dostu karşılayan yüreğin sesiyle yağmur tanelerini kucaklıyor.
Yağmur, bugün bir başka ezgiyle yağıyor limon bahçelerine. Bulutlar yeryüzüne yaklaşmış, denizin köpüklerinden damlalar koparıyor, ağaçların üzerine serpiyor.”
Geçtiğimiz haftalarda Leylaklı Evin Guguk Kuşu adlı çocuk romanını tanıttığım, yazar Neclâ Çandağ’ın çocuklar için hazırladığı öykü kitaplarından biri Lemas’ın Limon Çiçeği.
Hüzünlü başlayan, mutlu sonla biten bir öykü bu. Hikâyenin başında Bekir annesini, babasını, kız kardeşini kaybeder; Nebi Dede ise kızını, damadını ve bir torununu. Nebi Dede’ye torunu umut olur, Bekir’e ise ailesinden kalan kehribar tespih.
Dede torun ilişkisi çocuk hikâyelerinde çok az işlenen bir konudur. Bekir, dedesinin ve arkadaşlarının yardımıyla hayata direnir ve yaşam ümidini yitirmez. Bekir, o kazadan geriye kalan kehribar tespihe çocukluğunu ve anılarını yükleyerek yaşama gülümser.
“Nebi Dede avcunun içindeki kehribar tespihi sımsıkı sıkıyor, onun sıcaklığı ile oğlunun sıcaklığını duymaya çalışıyordu.
Lemas’tan esen rüzgâr, Bekir’in kulaklarına geçmişi fısıldarken, gelecekteki başarısını anlatmaya çalışıyordu.”
Sevgi, arkadaşlık ve paylaşma konularının yazarı Neclâ Çandağ’ın usta kaleminde yol alan kelimeler, yine şiirsel anlatımlar ve olağanüstü betimlemelerle buluşuyor.
Hayatın bize ne getireceğini bilemeyiz. Zor olan hem acılara dayanmak hem de yaşama kaldığı yerden devam edebilmektir. Bekir hüzünlü başlayan hikâyesini “Öğretmen Lisesi’ni” kazanarak mutlu sona dönüştürür.
Doğanın ve tarihin iç içe geçip Bekir’e eşlik ettiği bu hikâye, okuyan herkesi düşler evrenine götürecektir. Okurken Akdeniz’in sıcaklığını yüreğimizde hissedip limon ağaçlarının gölgesinde yepyeni umutlara yelken açacağız.
Lemas’ın Limon Çiçeği
Neclâ Çandağ
Bu Yayınevi
Sevgili Deniz;
sıcacık, sımsıcak, çocuk masumluğu güzelliğinde, yitirilmiş anılar tadında; arındıran, mutlandıran bir küçük yazı.oda müziği tadında…
Sevgiler.
“Oda müziği tadında” Ne güzel yazmışsınız. İlginiz ve yorumunuz ve için çok teşekkürler.
Sevgiyle kalın…
Yıllar yıllar önce çocukluğumun yazlarına giden yolda bir köy tabelası: Limonlu (Lamas) … Ve Lamas Çayı, Akdeniz’e dökülen görkemli nehirler arasında, mütevazi bir çay, limon bahçeleriyle süslü bir vadiden süzüle süzüle denizle buluşan.
Bize bu güzel kitabı, tanıttığınız için çok teşekkürler sevgili Deniz Yılankaya.
“Hayatın zenginliği unuttuğumuz anılardadır” demiş Pavese.
Bu kitap tanıtımı ile sizi çocukluğunuza ve eski adıyla Lamas’ın limon bahçelerine götürebildiysem, ne mutlu. Sevgiler…
”Unutuş, belleğin kış uykusu” diyor Mehmet Eroğlu, Belleğin Kış Uykusu adlı kitabında. Uyku , sadece bir uyku… Ve ömür kışa yaklaşırken, bellek, zamanın hangi durağında yattığını hatırlamadığı o kış uykusundan hüzünlü bir gülümsemeyle uyanıyor, Paul Celan’ın ” Uyumuyorduk artık, çünkü zemberekleri arasında yatıyorduk hüznün ” dizelerinde çok güzel ifade ettiği gibi derin bir uykusuzluğa giriyor sonra, ikinci ve gerçek uykuya kadar.
Gerçek bir okurla sohbet etmek beni çok mutlu etti, doğrusu, Sevgiyle ve mutlulukla kalın…
Sayın Deniz Yılankaya,Lemas’ın Limon Çiçeği,adlı kitabımı ,Akdeniz’in masmavi sularından Gökçeada’ya uzanan sevgi yolunu bir mutluluk masalı gibi tanıtmışsın.Senin gibi başarılı bir öğrencim olduğu için gurur,onur duyuyorum.Her tanıttığın kitap bir başkalığı yansıtıyor.Öğrencilerimizin,kitap okumayı seven çocuklarımızın sizlere çok ihtiyacı var.Olağanüstü davranışını yürekten kutluyorum.Necla ÇANDAĞ
“Huzur” kitabında “İnsan hayatı bazen bir sanat eseri kadar güzel olabiliyor” der Ahmet Hamdi Tanpınar.
Bizim hayatımız ve geleceğimiz siz değerli öğretmenlerin ellerinde şekillenerek sanat eserine dönüşebiliyor.
Güzel düşünceleriniz ve yorumunuz için çok teşekkürler.